Eski adı Tiyeri olan Dikili Kasabası ilçeye 27 km uzaklıkta olup,batısında akarçay (meğelli) kasabası, doğusunda çamdalı ve gümeleönü köyleri, kuzeyinde reşadiyeye bağlı darıdere köyü ve niksara bağlı mutluca köyleri, güneyinde ise gölgeli (leveke) kasabası, arısu köyü ve dumanlı dağlarıyla çevrilidir. Kasabanın kuruluş tarihiyle ilgili kesin bir kayıt olmamakla birlikte tahminen 1750 li yıllarda alibaşoğlu tarafından kurulmuş olup daha sonra köye Reşadiye,sivasın muhtelif köyleri.gölgeli (leveke), ve Koyulhisar, Malatya, ordu ve diğer değişik bölgelerden göç edenlerle köy iskana açılmıştır.köyün en eski yapıtı olan merkez camiinin yapılış tarihi ise kitabesinden de anlaşılacağı üzere 1789 tarihinde yapılmış olup ahşap mimarinin en güzel örnekleriyle doludur ve yapımında da hiç çivi kullanılmaması hayli ilgi çekicidir.
1700'lü yıllarda köyde ikamet eden rum ahalinin göç etmesinden sonra köy Türkmen boylarının çeşitli bölgelerden gelmesiyle türk yerleşimine açılmıştır.
tiyeri adı nereden geliyor?
Yukarıdada belirtildiği üzere köyün eski sakinleri olan Rumlar köyden göç ederken yaşlı bir rum kadını‘ bu güzel TİYARI (diyarı) terk ediyoruz.Bu tiyarı (diyarı) hiç unutmayacağız’ şeklindeki sözleri üzerine ilk yıllarda adı TİYARI olarak geçmiş olup daha sonraları adı tiyeriye dönüşmüştür. Daha sonra devlet tarafından ismi dikili olarak değiştirilmiştir.
geçim kaynakları
Kasaba halkı ağırlıklı olarak tarım ve hayvancılıkla geçimini temin etmekte olup büyük besi ahırlarında büyükbaş hayvan yetiştiriciliği yapılmaktadır.yayla ve meralarının geniş ve bol oluşu hayvancılığın gelişmesinde olumlu bir etkendir. sulama suyu sıkıntısı nedeniyle sulu tarım sınırlı yapılmaktadır.orman sahalarının geniş olması nedeniylede kasaba bir orman köyü görünümündedir .
kasabamızda sosyal vekültürel yapı
1999 yılında kasaba olan dikili nüfusunun büyük bir çoğunluğu başta Ankara, İstanbul,Almanya Fransa,Avustralya gibi yerlere göç etmiş olup gurbetteki kişiler kurdukları derneklerin çatıları altında birleşerek birlik ve beraberliklerini muhafaza etmeyi başarmışlardır.şu anda kasabada 2 cami,bir ilköğretim okulu,bir kum ocağı, 1 tane gasilhane (cenaze yıkama yeri) ve morg, 1 adet sağlık ocağı, bir marangozhane, bir tane küçük çapta değirmen,bir bakkal, Bir tavuk çiftliği, 3 tane lojman, belediyeye ait bir kazıcı ve yükleyici kepçe,bir traktör,bir kamyon, bir makam otomobili,şahsa ait bir adet yolcu minibüsü,yapımı devam eden ve içersinde misafirhane,düğün salonu,güreş antrenman salonu,yemekhane bulunan yeni hizmet binası mevcuttur.
Kasabanın sosyal yaşantısında güreş sporu çok önemli bir yer kaplar. kasabada yapılan tüm düğünlerde güreş müsabakaları tertiplenir.güreşe olan aşırı sevgi meyvelerini vermiş ve kasabamızda bir çok Türkiye,dünya, Avrupa ve balkan şampiyonu çıkmıştır.bunlardan bazıları; Fazlı yeter, Cafer aytaç,M.Ali Bekler, Erhan Yurdakul, İzzettin yeter, Salih yeter, Selahattin yeter….
Güreşin yanı sıra okumaya da önem veren kasabamızdan bir çok mühendis, ekonomist,mali müşavir, doktor, avukat, ilahiyatçı, öğretmen,vali yardımcısı subay-astsubay,komiser,polis ve devlet kademelerinde görevli sayısız memur çıkarmıştır. Ayrıca Tokat yöremizin en meşhur Aşıklarından Aşık Eşref TONBULOĞLU dikilimizin yetiştirmiş olduğu önemli değerlerden biridir.
tarihi kalıntılar ve turizim potansiyeli
Kasabada kayda değer bir arkeolojik kazı yapılmamış olup,özellile akkilise mevkiinde tarihi buluntular mevcut olup arkeolojik çalışmalara ihtiyaç duyulmaktadır. bunun yanında kasaba merkezinde bazı yerlede ise muhtemelen roma ve Bizans dönemine ait olduğu tahmin edilen üzerinde haç ve isimlerin yazılı olduğu mezar taşları bulunmaktadır.etnoğrafik değere sahip bir çok eser babadan oğla geçmek üzere halen bir çok evde kullanılmaktadır.ayrıca kasabada işletmeye açılmayı bekleyen zengin kömür rezervide mevcut olup zamanın tokat valisi merhum recep yazıcıoğlu 1983 te kasabaya gelip kömür rezevinin bulunduğu yerede incelemelerde bulunmuştur.
Bahar aylarında baraj gölü ve doğa harikası yaylalarıyla keşfedilmeyi bekleyen zengin turizm potansiyeline sahiptir.
kasabamızda idari yapı
1999 yılında belediye olma hakkı kazanan beldemiz yavuz,Karşıyaka ve Şehit Başkomiser Mustafa Yeter adlarıyla üç mahalleye bölünmüştür.
Halil Yavuz - Yavuz Mahallesi, Halit Yurdakul - Karşıyaka Mahallesi, Reşit Yurdakul ise Şehit Başkomiser Mustafa Yeter mahallesinin muhtarlıklarını yapmaktalar. ilk dönem Duran Yurdakul'un başkanlık yaptığı beldede 28 mart 2004 te yapılan seçimlerde Ömer Yeter belediye başkanı seçilmiştir.kasabada halen iki öğretmen,bir sağlık memuru,iki imam,üç tane memur,yedi tanede geçici işçi bulunmaktadır. 3 mahalleye ayrılan kasabada:
Şehit Mustafa yeter mahallesinde Reşit YURDAKUL,
Karşıyaka mahallesinde Halit YURDAKUL,
Yavuz mahallesinde ise Halil YAVUZ mahalle muhtarı olarak görev yapmaktadır